21 Haziran 2014 Cumartesi

YOK SAYMAK....

… sonra garson dedi ki: ne istersiniz?
İthal çaylarından istediğimi söyledim…
Sonra  “o ne ister” diye sordu…
“Kim?” dedim, “O” dedi…
“Ha siz arkadaşımı kastediyorsunuz…”
“Evet, onun ne istediğini sordum” dedi..
“Onun ne istediğini mi sordunuz”
“Peki, Neden ona sormuyorsunuz? ”

Sonra özür diledi.. daha önce bir sakata hiç hizmet etmediğini söyledi.
Fred Small, şarkıcı – şarkı sözü yazarı, “Talking Whellchair Blues” 1984

“…. 25 yaşında ve üniversite mezunuyum. Ailemle birlikte restorana gittiğimde garson sipariş almak için geliyor ve sıram geldiğinde garson bir an bana bakarak beni yok sayıyor ve sipariş için ebeveynlerime bakıyor….”
Justin Farley, Unlimiters kurucusu( Serebral Palsili )  2014

…. Levent’teki bir alışveriş merkezinde, görme engelliler ile ilgili yaptığım bir çalışmamda, bana yardımcı olan görme engelli arkadaşım ile yorulup acıktığımız için bir restoranda yemek yemeğe karar verdik.. Garson önce benim siparişimi aldı, sonrasında bana beyefendinin ne yiyeceğini sordu.. Şaşırarak “kendisine sorsanıza” dedim.. 
Özlem Belir, mimar 2012

Biraz acımasız ve kaba bir durum değil mi?  “yok sayılmak” …
hangimiz bu davranışa tahammül edebiliriz?
Belki de en kötüsü, dezavantajlı durumdaki insan hakkında, (ön)yargıda bulunmamız.. fiziksel özellikleri nedeni ile onunla,
Diyaloga girmek istememiz,
Görmezden gelme isteğimiz…

Sizinle sadece sarışın olduğunuz için konuşmayan biri oldu mu?
Ya da çok şişman olduğunuz için yanınıza oturmak istemeyen biri ile karşılaştınız mı?
Çok kısa boylu olduğunuz için, konu hakkında yeterli bilginiz olmadığını düşünerek, konuştuklarınızı dinlemeyen oldu mu?
Veya, saçlarınız uzun olduğu için, aklınızın da kıt olduğunu düşünerek bir iş toplantısında ciddiye alınmadığınız oldu mu?

Olmadıysa bile, yazınca kötü geliyor değil mi? Kim oluyorlar da, hakkımda beni tanımadan yargıda bulunuyorlar?! İnsan kimliğimizin önündeki sıfatlar bizim o kişiye davranışımızı belirlemeli mi?

Sorayım o zaman; İdeal insan tanımı nedir? Kim belirliyor? 
Peki, “İdeal bina” nasıl olmalı? İdeal insana göre mi?

“Yok saymak” nedeni ile dezavantajlı grupların mimari erişebilirliği ile ilgili yol alamadığımızı düşünüyorum. Konu ile ilgili, “duyarlı” olmamız gerekmiyor, “herkes bir gün engelli adayıdır” dememiz gerekmiyor! Üzülmemiz gerekmiyor! ve hatta lütfen üzülmeyiniz, sadece "varsayın"

Mimari erişebilirlik konusunda sorumluluğu olan herkesin (yasa koyucu, uygulayıcı, kontrol eden, mimar, müteahhit, usta, eğitmen, konuyu hafife alanlar, … ) yukarıda fikir birliğine vardığımız kaba davranışı yapmadığını söyleyebilir miyiz?

21Hazirant2014 / Dr. Özlem Belir



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder